Şizofreni

Şizofreni; düşünce, algı, duygu ve davranıştaki büyük bozulmalara karşılık gelen yıkıcı bir psikolojik bozukluktur. Nüfusun yaklaşık %1’i yaşamları boyunca şizofreni yaşar ve genellikle bozukluk ilk olarak erken yetişkinlik döneminde (20’li yaşların başından ortalarına kadar) tanılanır.

Şizofreni, dissosiyatif kimlik bozukluğu (bilinen ismiyle çoklu kişilik bozukluğu) ile aynı şey değildir.

Şizofreni’nin Belirtileri

Şizofreninin başlıca belirtileri; halüsinasyonlar, sanrılar, düşüncede dağınıklık, düzensiz veya anormal motor davranışlar ve negatif semptomlardır (APA, 2013).

Halüsinasyon, dış uyaran olmaksızın ortaya çıkan algısal bir deneyimdir. İşitsel halüsinasyonlar (sesler duyma durumu) şizofreni hastalarının yaklaşık üçte ikisinde görülür ve açık ara en yaygın halüsinasyon biçimidir (Andreasen, 1987).

Sanrılar, gerçeğe aykırı olan ve karşıt kanıtlar sunulsa bile sıkıca devam ettirilen inançlardır. Birçoğumuz, başkalarının tuhaf olduğunu düşündüğü inançlara sahibiz, ancak bir sanrı, kolayca fark edilebilecek kadar absürttür. Şizofreni hastası bir kişi, annesinin kahvesine zehir katmak için MİT ile komplo kurduğuna veya komşusunun onu öldürmek isteyen bir düşman casusu olduğuna inanabilir. Bu tür sanrılar, diğer insanların veya ajanların kişiye zarar vermek için plan yaptıklarına dair (yanlış) bir inançtan oluşan paranoyak sanrılar olarak bilinir. Şizofreni hastaları ayrıca, kişinin özel güce sahip olduğuna, benzersiz bilgiye sahip olduğuna veya çok önemli olduğuna dair inançları içeren grandiyöz sanrılara sahip olabilir. Örneğin, Mehdi olduğunu, 5000 yıl öncesine dayanan bir bilgiye sahip olduğunu ya da büyük bir filozof olduğunu iddia eden kişi grandiyöz sanrılar yaşamaktadır. Diğer sanrılar, kişinin düşüncelerinin silindiği (düşünceden uzaklaşma) veya düşüncelerin kişinin kafasına yerleştirildiği (düşünce ekleme) inancını içerir. Bir başka sanrı türü de, kişinin vücuduna son derece anormal bir şey olduğuna (örneğin, kişinin böbreklerinin hamamböcekleri tarafından yendiğini düşünmesi) yönelik bir inanç taşıdığı somatik sanrılardır.

Düzensiz düşünceler; kopuk ve tutarsız düşünce süreçlerini ifade eder ve genellikle bir kişinin söyledikleri üzerinden tespit edilir. Kişi bağlamdan kopuk konuşabilir, zayıf çağrışımlar sergileyebilir (konudan konuya atlama gibi) veya kişi kelimeleri rastgele bir şekilde bir araya getiriyormuş gibi görünecek kadar düzensiz ve anlaşılmaz bir şekilde konuşabilir. Düzensiz düşünce aynı zamanda bariz biçimde mantıksız ifadelerle de (ör. “Kültürpark Bursa’da. Bursa’da yaşıyorum. Bu nedenle Kültürpark’ta yaşıyorum.”) ortaya konur.

Düzensiz veya anormal motor davranış, alışılmadık davranış ve hareketleri ifade eder: Alışılmadık şekilde aktif olmak, çocukça-aptal davranışlar sergilemek (kıkırdayarak ve kendi kendine gülümsemek gibi), tekrarlanan ve amaçsız hareketler yapmak veya garip yüz ifadeleri ve hareketler sergilemek. Bazı durumlarda kişi, uzun süre hareketsiz ve tuhaf bir duruş sergilemek veya hareket ve konuşmanın tamamen kesildiği katatonik uyuşukluk gibi çevreye karşı tepkinin azaldığını gösteren katatonik davranışlar sergileyebilir.

Şizofreninin Erken Belirtileri

Genetik risk (ailede psikoz öyküsü), işlevsellikte son zamanlarda bozulma, yüksek düzeyde olağandışı düşünce içeriği, yüksek düzeyde şüphe veya paranoya, zayıf sosyal işlevsellik ve madde bağımlılığı öyküsü erken dönem belirtileri arasındadır (Fusar-Poli ve diğerleri, 2013).

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir