Duygudurum Bozuklukları

Zeynep bütün gün ağlamakta, değersiz olduğunu, hayatında umuda yer olmadığını düşünmekte ve yataktan çıkamamaktadır.

Nalan tüm geceyi uykusuz geçirmekte, çok hızlı konuşmakta ve parası olmamasına rağmen Trendyol’da kıyafet için 3.000 TL harcadığı bir alışveriş çılgınlığına devam etmektedir.

Azra’nın kısa süre önce bir bebeği olmuştur. O günden beri sürekli bunalmakta, ağlamakta, endişelenip paniklemektedir. Bebek doğduğundan beri neredeyse her gün berbat bir anne olduğunu düşünmektedir. Tüm bu bireyler, potansiyel bir duygudurum bozukluğunun semptomlarını göstermektedirler.

Hepimiz ruh halimizde ve duygusal durumlarımızda dalgalanmalar yaşarız ve bu dalgalanmalar genellikle hayatımızdaki olaylardan kaynaklanır. Tuttuğumuz takım lig şampiyonluğunu kazanırsa seviniriz; romantik bir ilişki biterse veya işimizi kaybedersek üzülürüz. Bazen, açık bir sebep olmaksızın kendimizi çok iyi veya çok mutsuz hissettiğimiz olur. Duygudurum bozukluğu olan kişiler de ruh hallerinde dalgalanmalar yaşarlar; ancak bu yaşadıkları dalgalanmalar aşırıdır, hayata bakış açılarını kötü yönde değiştirir ve işlevselliklerini bozar.

 

Majör Depresif Bozukluk

DSM-5’e göre, majör depresif bozukluğun tanımlayıcı semptomları arasında “günün büyük bir kısmında, neredeyse her gün depresif bir ruh hali” (üzgün, boşlukta ve umutsuz hissetme veya başkalarına mutsuz görünme) ve gündelik faaliyetlere yönelik ilgi ve zevk kaybı bulunmaktadır (APA, 2013). Her günün büyük çoğunluğunda ciddi düzeyde üzgün hissetmenin yanı sıra, depresyondaki insanlar daha önce kendilerini mutlu hissettiren hobiler, spor, cinsel ilişki, sosyal etkinlikler, aileyle geçirilen zaman gibi faaliyetlere artık ilgi gösteremez olurlar.

Majör depresif bozukluk tanısı almak için kişi, en az iki haftalık bir süre boyunca aşağıdaki semptomlardan toplam beş semptomu yaşamalıdır; bu semptomlar ciddi düzeyde bir sıkıntıya neden olmalı veya hayatın normal işleyişini bozmalıdır ayrıca bu semptomlar madde kullanımı veya tıbbi bir durumdan kaynaklanmamalıdır. Yukarıda belirtilen iki semptomdan en az biri ve aşağıdaki semptomların herhangi bir kombinasyonu mevcut olmalıdır (APA, 2013):

Hızlı kilo kaybı (diyet yapmadığı halde) veya kilo alımı ve/veya iştahta önemli azalma veya artış,

Uykuya dalmada zorluk yaşama veya çok fazla uyuma,

Psikomotor ajitasyon (kişi, gözle görülür şekilde huzursuz ve gergindir ve bunu oturamama, bir aşağı bir yukarı yürüme, ellerini ovuşturma, cildini, kıyafetlerini veya diğer nesneleri çekiştirme veya kurcalama gibi davranışlarla belli eder) veya psikomotor gerilik (kişi yavaş konuşur ve hareket eder. Örneğin; yavaş yavaş, çok az veya tekdüze konuşmak),

Bitkinlik veya enerji kaybı,

değersizlik veya suçluluk duyguları,

konsantrasyon güçlüğü ve kararsızlık ve

intihar düşüncesi: ölüm ile ilgili düşüncelere sahip olmak (ölüm korkusu dışında), intiharı düşünmek veya planlamak ya da gerçek bir intihar girişiminde bulunmak.

Majör Depresif Bozukluğun Sonuçları

Bu rahatsızlıktan mustarip olan kişi, genellikle bir işte çalışmaya veya eğitim görmeye müsait olamama, gelecek vaat eden kariyerlerden vazgeçme ve işinden olma ile sonuçlanan son derece mutsuz bir yaşam sürmektedir; Bazı durumlarda şartlar, hastanede yatışı dahi gerektirir. Majör depresif bozukluğu olanların çoğunluğu bazı ayrımcılıklara maruz kaldıklarını bildirmekte ve birçoğu, bu tür bir tedavi görmelerinin kendilerini, yakın ilişkiler kurmaktan, kalifiye oldukları işlere başvurmaktan ve eğitim/öğretim için okullara yazılmaktan alıkoyduğunu belirtmişlerdir (Lasalvia ve diğ., 2013).

 

Depresyonun Alt Tipleri

  1. Mevsimsel alt tip; bir kişinin yalnızca yılın belirli bir zamanında (örneğin sonbahar veya kış) majör depresif bozukluğun semptomlarını deneyimlediği durumları karşılamaktadır.

  2. Peripartum veya doğum sonrası alt tip; hamilelik sırasında veya çocuklarının doğumunu izleyen dört hafta içinde majör depresyon yaşayan kadınlarda görülmektedir (APA, 2013). Bu dönemde kadınlar kendilerini suçlu, kaygılı ve üzgün hissedebilirler. Hamileliğin istenmiş ve planlanmış olduğu durumlarda bile, yeni doğanlarını kucaklarına almak veya bakım göstermek istemeyebilirler.
  3. Süreğen depresif bozukluk veya distimi alt tipi; bu tanıyı alan kişiler, en az iki yıl boyunca neredeyse her gün çoğu zaman depresif ruh halini ve majör depresif bozukluğun diğer semptomlarından en az ikisini yaşarlar.

Bipolar Bozukluk (Manik Depresyon)

Bibopar bozukluğa sahip bir birey, genellikle depresyon ve mani arasında bocalayan ruh hali durumları yaşar; yani, sürekli olarak üzgün bir ruh halini gözlemlendiği unipoların aksine kişinin ruh halinin bir duygusal aşırılıktan diğerine değiştiği gözlemlenmektedir.

İntihar

Duygudurum bozukluğu olan bazı insanlar için yaşadıkları aşırı duygusal acı dayanılmaz hale gelir. Umutsuzluktan bunalmış, değersizlik duygularıyla harap olmuş ve bu tür duygularla yeterince başa çıkamamanın oluşturduğu yük, kişilerin intiharı makul bir çıkış yolu olarak görmelerine yol açabilir. İntihar, “kişinin kendine yönelik gerçekleştirdiği ve sonucu itibariyle ölmeyi hedeflediği yaralayıcı davranıştan kaynaklanan ölüm” olarak tanımlanır (CDC, 2013a).

İntihar, bir anlamda, aynı anda birçok şeyin ters gitmesinin bir sonucu olarak görülmektedir Crosby, Ortega ve Melanson, 2011). Kişi yalnızca biyolojik veya psikolojik olarak kırılgan olmanın yanında, aynı zamanda intihar eylemini gerçekleştirmek konusunda kararlı olmalı ve kişiye, kriz dönemlerinde veya ciddi psikolojik sıkıntılarında rahatlama ve baş etme yeteneği sağlayacak gerekli koruyucu faktörlerin (örneğin; aile ve arkadaşların sağlayacağı sosyal destek, din, baş etme ve problem çözme becerileri) eksikliğini yaşıyor olması gerekmektedir (Berman, 2009).

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir