Obsesif Kompülsif Bozukluk

Obsesif-kompulsif ve ilişkili bozukluklar, genellikle zorlayıcı, rahatsız edici düşünceler ve tekrarlayan davranışları içeren, binişik bir takım bozukluktur. Birçoğumuzun zaman zaman istenmeyen düşünceler aklına gelir (örneğin, diyet yaparken çikolata aşermek gibi) ve birçoğumuz ara sıra tekrarlayan davranışlarda bulunur (örneğin, kapıyı veya prizleri birkaç kez kontrol etmek gibi). Ancak obsesif-kompulsif ve buna bağlı bozukluklar, istenmeyen düşünceleri ve tekrarlayan davranışları o kadar yoğun hale getirir ki bu düşünce ve aktiviteler günlük yaşamı sekteye uğratır.

Obsesyonlar; sürekli, istem dışı ve istenmeyen; son derece zorlayıcı, rahatsız ve tedirgin edici düşünceler ve dürtüler olarak betimlenir (APA, 2013). Yaygın takıntılar arasında mikroplar ve bulaşma ile ilgili endişeler, şüpheler (“Musluğu kapattım mı?”), Düzen ve simetri (“masadaki tüm kaşık ve çatallar kusursuz simetride olmalı”) ve saldırgan veya şehvetli dürtüler yer alır. Genellikle kişi bu tür düşüncelerin ve dürtülerin mantıksız olduğunu bilir ve bu nedenle onları bastırmaya veya görmezden gelmeye çalışır, ancak bunu yapmakta son derece zorluk çeker.

Kompülsiyonlar, genellikle obsesyonların tetiklediği sıkıntının en aza indirilmesi veya korkulan bir olayın olasılığının azaltılması için bir araç olarak gerçekleştirilen tekrarlayan ve ritüel haline gelen eylemlerdir (APA, 2013). Kompülsiyonlar genellikle; uzun ve detaylı el yıkama, temizleme, kontrol etme (örneğin; Bir kapının kilitli olup olmadığını kontrol etme) ve sıraya koyma (örneğin; Tüm kalemleri belirli bir şekilde sıraya dizme) gibi davranışların yanında sayma, dua etme ve kendi kendine bir şey söylemek gibi zihinsel eylemleri de içerir.

Beden Dismorfik Bozukluk

Beden dismorfik bozukluğu olan bir birey, fiziksel görünümünde ya var olmayan ya da diğer insanlar tarafından zar zor farkedilebilecek fiziksel bir kusurla meşguldür (APA, 2013). Algılanan bu fiziksel kusurlar, kişinin çekici olmadığını; çirkin, iğrenç veya deforme olduğunu düşünmesine neden olur. Kişi vücudunun herhangi bir yeriyle meşgul olabilir, ancak bunlar genellikle cilt, yüz veya saç ile alakalıdır. Hayali fiziksel kusurlarla meşgul olma, kişiyi; sürekli aynaya bakmaya, vücudunun hoşlanmadığı kısımlarını saklamaya çalışmaya, kendini başkalarıyla kıyaslamaya ve bazı uç durumlarda estetik cerrahi müdahalelere iter ( Phillips, 2005).

 

Biriktirme Bozukluğu

Biriktirme bozukluğu olan insanlar, kişisel eşyalarını, ne kadar değersiz ya da yararsız olduğuna bakmaksızın elden çıkarmak istemezler. Sonuç olarak, bu bireyler, yaşam alanlarını darmadağın hale getiren, genellikle değersiz olan aşırı miktarda eşya biriktirirler. Çoğu zaman, dağınık nesnelerin miktarı o kadar fazladır ki, kişi mutfağını kullanamaz veya yatağında uyuyamaz. Bu bozukluktan mustarip insanlar, öğelerin daha sonra kullanılabileceğine inandıkları veya öğelerle duygusal bir bağ oluşturdukları için öğelerden ayrılmakta büyük zorluk yaşarlar (APA, 2013).

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir